top of page

NAMAZ VAKÄ°LERÄ°
Kur’an’da namaz vakitlerine iÅŸaret eden birçok ayet vardır. Her bir namaz vaktinin baÅŸlangıç ve sonu açıkça belirtilmemiÅŸtir. Yerkürenin ÅŸekline göre namaz vakitleri her yerde farklılık arzetmektedir. Namaz vakitlerinin baÅŸlangıç ve sonu Peygamberimiz’in uygulamalarından öÄŸrenilmiÅŸtir. Peygamberimiz bu vakitleri, kendisine Kâbe’de iki gün imamlık yapan Cebrail (as)’den öÄŸrenmiÅŸtir

Sabah namazının vakti; ikinci fecrin meydana gelmesiyle, yani tan yerinin aÄŸarmasıyla baÅŸlar, güneÅŸin doÄŸmasıyla son bulur. Fecir, sabaha karşı doÄŸu ufkuna yayılmaya baÅŸlayan bir aydınlıktan ibarettir. Bununla sabah namazının vakti girmiÅŸ olur. GüneÅŸin doÄŸmaya baÅŸlamasıyla sabah namazının vakti biter

ÖÄŸle namazının vakti; güneÅŸin gökyüzünde çıktığı en yüksek noktadan batıya doÄŸru meyletmesiyle baÅŸlar. Bu vaktin sonu ile ilgili iki görüÅŸ vardır. Ebu Yusuf, Ä°mam Muhammed ve Ä°mam Åžâfiî’ye öÄŸle vakti, cisimlerin gölgesi bir misli uzayıncaya kadar devam eder. Cisimlerin, güneÅŸ tepe noktasında iken yere düÅŸen gölgesine fey-i zeval denir. ÖÄŸlen namazının son vakti hesap edilirken fey-i zeval dikkate alınmaz. Böylece, fey-i zeval hariç, cisimlerin gölgesi kendilerinin bir misli olunca öÄŸle vakti çıkmış, ikindi vakti girmiÅŸ olur. Buna “asr-ı evvel” (birinci ikindi) denir. Ebu Hanîfe’ye göre ise öÄŸle vakti, fey-i zeval dışında, cisimlerin gölgesi iki katına uzayıncaya kadar devam eder. Buna da “asr-ı sani” (ikinci ikindi) denir. Bu görüÅŸ farklılığı dikkate alınarak, öÄŸle namazını her ÅŸeyin gölgesi, fey-i zevâl dışında, gölgesi bir misli olana kadar geciktirmemek; ikindi namazını da her ÅŸeyin gölgesi, fey-i zevâl dışında, iki misli olmadıkça kılmamak daha iyidir.
Ä°kindi namazının vakti; öÄŸle vaktinin çıktığı andan itibaren baÅŸlar ve güneÅŸin batması ile son bulur. Bu namazın, kerahet vakti olarak bilinen güneÅŸin sararıp gözleri kamaÅŸtırmayacağı vakte kadar geciktirilmemesine dikkat edilmelidir. Ancak ikindi namazının farzı kılınmamış ise güneÅŸ batıncaya kadar kılınmalıdır.

AkÅŸam namazının vakti; güneÅŸin batmasıyla baÅŸlar, batı ufkunda meydana gelen “ÅŸafak”ın kaybolmasıyla sona erer. Ebu Hanife’ye göre, “ÅŸafak”, akÅŸam batı ufkundaki kızıllıktan sonra meydana gelen aydınlıktır. Ebu Yusuf, Ä°mam Muhammed ve diÄŸer üç mezhebe göre, “ÅŸafak” ufukta meydana gelen kızıllıktır. Bu kızıllık gidince akÅŸam namazının vakti çıkmış, yatsı vakti girmiÅŸ olur. Tercih edilen görüÅŸ de budur.
Yatsı namazının vakti; batı ufkunda beliren şafağın kaybolmasından itibaren başlar, ikinci fecrin oluşumuna kadar devam eder.
Vitir namazının vakti, yatsı namazının kılınmasından sonradır. Yatsıyı ilk vaktinde kılanların kalkacaklarından emin olurlarsa vitri, gece vaktine ertelemeleri müstehaptır.


bottom of page