top of page

Namazla İlgili Diğer Hükümler

İki Namazı Birleştirmek (Cemu’s-salâteyn)

İki namazı bir vakitte kılmaya cem‘u’s-salâteyn denir. İki namazın birleştirilerek bir vakitte kılınması “öğle ile ikindi” ve “akşam ile yatsı” namazları için söz konusudur. İki namazın, bunlardan birincisinin vakti içinde birleştirilerek peş peşe kılınmasına “cem-i takdîm” (öne alarak birleştirmek), ikincisinin vakti içinde birleştirilerek peş peşe kılınmasına ise “cem-i te’hîr” (sona bırakarak birleştirmek) adı verilmiştir. Buna göre öğle ile ikindiyi öğle vaktinde, akşam ile yatsıyı akşam vaktinde birleştirilerek peş peşe kılmak cem-i takdîm olur. Buna karşılık, öğle ile ikindiyi ikindi vaktinde, akşam ile yatsıyı yatsı vaktinde birleştirilerek peş peşe kılmak da cem-i te’hîr olur. Öğleyi geciktirerek kendine ait son vaktinde, ardından ikindiyi de kendisine ait ilk vaktinde kılmak, akşamı son vaktinde ve ardından yatsıyı kendisine ait ilk vaktinde kılmak da görünüş itibariyle cem sayılır. Bu şekildeki ceme, “cem-i sûrî” denir. Hanefîler iki namazın gerçekten birleştirilerek kılınmasını sadece hac esnasında Arafat ve Müzdelife’de caiz görürler. Şâfiîlere göre gerek hacda gerekse belirli şartlar dâhilinde yolculuk, korku, aşırı yağmur ve benzeri mazeretler sebebiyle namazlar birleştirilebilir. İhtiyaca binaen ve belirli şartlar altında cevaz verilen cem etme ruhsatını amacı doğrultusunda kullanmak gerekir. Bunun için, namazın beş vakit olarak farz kılınmasındaki hikmetlerden uzaklaştıran ve namaz vakitlerini üçe indirme izlenimi verecek davranışlardan kaçınmak gerekir. Yani namaz ibadetinin vakitli bir ibadet olması nedeni ile cem etmenin bir mazerete dayanması gerekir. Meselâ yolculuğa çıkarken öğle namazının vakti girmiş fakat ikindi namazını vaktinde kılmak mümkün olmaya caksa önce öğle, hemen ardından ikindinin farzları kılınır ve yola çıkılır. Aynı şekilde ameliyata giren doktor ve benzeri mazereti olan kişilerin normal vakitler içerisinde namaz kılması mümkün olmayacaksa namazlarını birleştirerek kılması mümkündür.

Kaza Namazı

Farz namazlar vaktinin girmesinden önce eda edilemeyeceği gibi, vaktinin çıkmasından sonra da eda edilemez. Farz bir namazın vakti içinde kılınmasına eda, vaktinin çıkmasından sonra kılınmasına ise kaza denilir. Dinimize göre farz bir namazın özürsüz olarak vaktinde kılınmaması ve kaza edilmek üzere ertelenmesi doğru değildir ve günahtır. Ancak unutma, uyuma veya bilinç kaybı gibi özürler nedeni ile vaktinde kılınamamış olan namazın daha sonra kılınması gerekir. Kişi ayrıca tövbe etmelidir. Kaza namazı sadece günlük namazların farzları ile vitir namazı için söz konusudur. Cuma ve Bayram namazları ile nafile namazların kazası olmaz. Kaza namazlarını kılarken niyette vakti belirlemeye gerek yoktur. Kazaya kalmış bir vaktin namazı için “Niyet ettim Allah rızası için, vaktine yetişip de kılamadığım ilk öğle namazını” ya da “Son öğle namazını kılmaya.” denilerek niyet edilebilir. Bir vaktin namazı kaza edileceği zaman önce bir ezan okunur, sonra kamet getirilir. Birden fazla kaza namazı peş peşe kılınacağı zaman da hepsi için bir ezan yeterlidir. Her farz namazı için ise ayrı ayrı kamet getirmek sünnettir.

Kutuplarda Namaz

Vakit, namazın şartı olduğu gibi, namazın farz olmasının da sebebidir. Buna göre bir bölgede namaz vakitlerinden biri veya ikisi gerçekleşmiyorsa o vakitlere ait namazların, o bölge halkına farz olmaması gerekir. Diyelim ki bazı yerlerde senenin bir mevsiminde daha şafak kaybolmadan fecir doğarak sabah namazının vakti girmektedir. Bu durumda orada yatsı namazının vakti gerçekleşmeyeceği için, yatsı namazı kılmak gerekmez. Fakat meselenin özü üzerinde düşünen mudakkik fakihlere göre vakit, namazın bir şartı, sebebi ve alâmeti olsa da, namazın asıl sebebi ilâhî hitaptır. Bütün Müslümanlar beş vakit namaz ile mükelleftirler. Bu sebeple bir bölgede herhangi bir namazın vakti gerçekleşmiyorsa veya tam olarak belirlenemiyorsa orada yaşayanlar, namaz vakitleri tam olarak belirlenebilen en yakın bölgedeki namaz vakitlerine göre bir takdir ve belirleme yaparak namazlarını kılarlar. Aynı şekilde güneşi uzun bir müddet batmayan veya doğmayan yerlerde en yakın bölgeye itibar edilmesi gerekir. Nitekim bu bölgelerde yaşayan insanlar günlük hayatlarını da güneşe göre değil 24 saatlik bir zaman dilimine göre düzenlemektedirler.

Seferîlikte Namaz

Namazların kısaltılarak kılınmasına “kasru’s-salat” denir. Namazla yükümlü olan bir kişi, oturduğu yerden kalkıp belli bir mesafeye yolculuk yaptığı zaman (seferîlikte) dört rekatlı farz namazları iki rekat kılar. Namazları kısaltarak kılınabilecek mesafe, ortalama yürüyüşle onsekiz saatlik bir yolculuktur. Bu mesafe yaklaşık 90 km olarak belirlenmiştir. 90 km’lik mesafeye yolculuk yapacak kimse dinen seferî (yolcu) sayılır ve namazı kısaltarak kılar. Yolculuk mesafesinin hesaplanmasında sadece gidiş veya sadece dönüş dikkate alınır. İkisi birleştirilerek hesaplama yapılmaz. Hanefîlere göre yolcuların dört rekatlı farz namazları kısaltarak kılmaları vaciptir. Yolcunun namazlarını bilerek iki rekâttan fazla kılması mekruhtur. Bununla birlikte iki rekât kılıp da teşehhütte bulunduktan yani tahiyyatı okuduktan sonra kalkıp iki rekât daha kılacak olsa farzı eda etmiş, son iki rekât da nafile olmuş olur. Vacip olan kısaltmayı terketmiş ve namaz selamını geciktirmiş olmasından dolayı mekruh bir iş yapmış sayılır. Şâfiî mezhebine göre ise yolcu dilerse tam kılar, dilerse kısaltır. Yolcular, farz namazları cemaat hâlinde de ikişer rekât olarak kılarlar. Mukim olan kişi yolcuya, yolcu da mukime uyabilir. Yolcu, yolcu olmayan (mukim) imama uyarsa, imam ile birlikte dört rekât namazı tam kılar. Yolcu olmayan, yolcu olana uyarsa, imam iki rekâtta selam verdikten sonra yolcu olmayan, ayağa kalkıp iki rekât daha kılarak dört rekâtı tamamlar. Böyle bir durumda imamın, kendisinin yolcu olduğunu, cemaatin dörde tamamlaması gerektiğini namazdan önce hatırlatması müstehaptır.

Sehiv secdesi

Sehiv secdesi, namazın sonunda, namazda yapılması farz olan hususlardan birinin yanılarak geciktirilmesinden veya vaciplerden birinin terk ve geciktirilmesinden dolayı yapılır. Namazını ibadet bilinciyle kılan bir Müslüman, farz, vacip ve sünnetlerine riayet ederek, huşu içinde kılar. Bazen dalgınlıkla veya yanılarak gizli okunacak yerde açıktan, açıktan okunacak yerde gizli okuma, oturulacak yerde ayağa kalkma, ayağa kalkılacak yerde oturma gibi davranışlarda bulunabilir. Peygamberimiz: “Sizden biri namazında şüpheye düşerse doğrusunu içinden araştırsın ve namazını kanaatine göre tamamlasın, sonra selam versin ve sehiv secdesi yapsın.”25 buyurmuştur. Peygamberimiz, sehiv secdelerinin, namaz kılan kişinin namazını tam kılıp kılmadığıyla ilgili tereddütlerini ortadan kaldırıp onu manen rahatlattığını, ifade etmektedir. Namazda bir farzın bilerek veya yanılarak terk edilmesi, o namazın yeniden kılınmasını gerektirir. Çünkü bir farzın eksikliğini telafi etmek için sehiv secdesi yeterli olmaz. Bir sünnetin kasden veya yanılarak terk edilmesi, bir kusur olmakla birlikte, bunlar için sehiv secdesi yapmak gerekmez. Sehiv secdesi, hem imama hem de tek başına kılana vaciptir. Bir namazda bir veya birden fazla vacibin sehven terk edilmesinden dolayı bir sehiv secdesi yeterlidir. Kendisine sehiv secdesi vacip olup onu yerine getirmeyen bir kişinin namaz borcu düşer. Kendisine namazının eksikliklerini giderme fırsatı tanınan bu kişi, bu fırsattan yararlanıp namazının eksikliklerini gidermediği ve vacipleri tamamlamadığı için günahkâr olur. İmama uyan kişi, namazda yanılsa bile onun üzerine sehiv secdesi vacib olmaz. Cuma ve bayram namazlarında kalabalık bir cemaat varsa cemaat arasında karışıklığa yol açmamak için imamın sehiv secdelerini terk etmesi daha uygundur. Sehiv secdesi namazın son oturuşunda yapılır. Tek başına kılan kişi bu secdeyi, tahiyyat ve salli-barik dualarını okuyup sağ ve sol taraflara selam verdikten sonra yapar. İmam ise, cemaatin karışıklığa uğrayıp dağılmasına yol açmamak için tahiyyatı okuyup sağ tarafa selam verdikten sonra sehiv secdesini yapar. Selam verdikten sonra namazda yanıldığını hatırlayan bir kimse, yüzünü kıbleden çevirmemiş ve konuşmamış ise yine sehiv secdesi yapabilir.

  • White Instagram Icon

© Copyright 2023 by Elementary school. Proudly created with Wix.com

Contact Us

Tel: 123-456-7890

Email: info@mysite.com

Address

500 Terry Francois Street

San Francisco, CA 94158

bottom of page